6 Mart 2019 Çarşamba

Atatürk Milliyetçiliği


* Atatürk haddini bilen bir dehadır. Çünkü "hayatta en hakiki mürşit ilimdir" demişti. Sanırım bu yüzden zaman üstü bir önderlik vasfıyla hâlâ var olmaktadır. (mürşit; yol gösterici)

Elbette, ‘Ne mutlu Türk olana!’ demeyiz! “Ne mutlu Türk’üm diyene!” deriz. Aradaki farkı, tarihsel bağımsızlık ateşi ve insanlık ruhuyla göremeyen belki doğrudan bilinçle ırkçı değildir amma ırkçılığa hizmettedir.

Şimdi bunu okuyan bir sözde milliyetçi, “Herkes soyuyla, ırkıyla övünebilir” diyerek posta koydu sözüme. Ben de biraz açayım bilinçsel algımı dedim: İnsan bireysel özelinde ve toplumsal konumunda kendi ailesel soyu sopuyla elbette övünebilir; kişisel özgürlük hakkı sayarım. Irkıyla övünmeye kalkınca övüncüne beni de kattığı için itiraz hakkım doğuyor. Herkes kendi içsel özelinde soyunu sopunu övünçle kutsayabilir amma bu övüncünü ırkçılığın toplumsallık dozuna vardıramaz. Irkçı böbürlenme tekil özneden çıkarılıp çoğul özneye yüklendiğinde bireysel değil toplumsal bir duyum betimlemesi yapar. Toplumsallık da herkesin keyfine bırakılamaz. İyisi mi kimse ırksal kökenini yücelterek övünmesin; çünkü öylesi bir övünme doğal olarak diğer ırklara üstünlük taslar. Irkçılık, insanın kendisini en üstün ırktan görme kibriyle diğer ırkları küçümseyen bir böbürlenmedir. İnsan eğer övünmeye durmuşsa, insanlığıyla övünsün…

Benim anladığım Atatürk Milliyetçiliği: Soyu-sopu ne olursa olsun; alttan üstten bir kültürün neresinden olursa olsun, T.C. Devleti’ne vergi veren ve de veremeyen, vatana sevgili, millete ve dünya doğasına saygılı her yurttaşı mutlu etme niyetine hizmettir. Sanırım böyle bir gayret neticesinde, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü de gerçek anlamıyla anca yaşanır oluyor. İşte o zaman hiçbir T.C. vatandaşı ‘Mutlu Türk Vatandaşı’ olmanın kısa adı olarak kendini ‘Türk’ görmek ve tanıtmaktan gocunmayacaktır. T.C. vatandaşlık hakkını alan insanların aidiyet bağına Türk Milleti denir… Dolayısıyla Türk Milleti’nden olana da bir üst kimlik olarak yeryüzünde resmen Türk denmesi doğaldır. “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü, kendini ulusal kimlikte Türk Milleti’nden sayan herkesi yücelten milliyetçi, yani ‘milletçi’ bir söylemdir; asla ırkçı değildir. Öyle milliyetçi olalım ki, yabancının bile “Türk vatandaşı” olup bu ülkede yaşayası gelsin. İşte o zaman, bu kutlu özdeyişi ırkçı kutsamayla “Ne mutlu Türk olana!” dermiş gibi anlayan ırk kökenli Türkçülük de yutkunup susa kalacaktır...

* “Ne mutlu Türk’üm diyene!” demekte hiçbir sorun yoktur; yeter ki bu değerli özdeyiş ‘kraldan kralcı olup da “Ne mutlu Türk olana, ya da Türk doğana!” demeye kılıf yapılmasın. Atatürk Milliyetçiliğindeki Türk kavramı ırk kökenli bir varoluş bağının ifadesi değildir. Sadece, resmiyette Türk tanımıyla adlandırılmış T.C. vatandaşı olmaktan mutluluk duyumunun bir ifadesidir. Zorla değil, anca mutluluk koşuluyla söylendiğinde öz anlamıyla yerine oturur.

(Muharrem Soyek)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder