Türk’üm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk’üm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2021 Çarşamba

Andımız Ve Milliyetçilik

Öğrencilere her sabah tekrar ettirdiğimiz “Andımız” başlıklı bir metin vardı. 1933’ten 2013 yılına kadar okuna geldi. 1972 ve 1997 yıllarında üstünde bazı ekleme ve düzeltmeler yapıldı. Ancak “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” başlangıç sözü ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyen bitiş sözü her zaman aynısı korunmuştur. Kaldırılırsa sanki Türk olduğumuzu unutup mutsuz olacakmışız korkumuzla tabulaşmaya başlayan andımız, 2013 yılında uygulamadan kaldırıldı.

İnsan, olduğu ya da olması gereken bir şeyi kendine her gün hem de devlet zoruyla hatırlatıyorsa ben orada bir sorun olduğundan kuşkulanırım. Türk’e yasa zoruyla ant içirerek Türk olduğunu hatırlatmak onu daha iyi bir Türk yapıyorsa bunu sadece okullarda değil, her fırsatta ve her yerde andımızı okumalıyız. Ne mutlu Türk’üm diyene!” özdeyişindeki gururu hak etmek keşke bu denli kolay olaydı...

Gene de andımızın kaldırılması gerekmezdi hani. “Türk’üm” demeye ırkçılık yüklemek zorlama bir zihinsel algıdır. Çünkü, T.C. vatandaşı herkese zaten Türk denir. Sanırım andın bitiş dizesi biraz sorunlu: “Varlığım Türk varlığına armağan olsun!” Burada, doğrudan Türk ırkına feda olma arzusu seziliyor. Bence bu dize, “Varlığım vatana millete armağan olsun!” ya da “Varlığım Türk Milleti’ne armağan olsun!” diye düzenlenip okullarda İstiklal Marşı’nın peşinden okutulursa milli yüreği güçlendiren yerinde bir üst kimlik bilinci oluşturacağı kanısındayım.

Türklük’ dendiğinde elbette sözün köken anlamı gereği sadece Türk ırkından olma durumu anlaşılır. Oysa, ‘Türk Milleti’ dendiğinde kavram farklılaşır. Türklük dediğimde, Azeri Türkü’de anlam içine girer. Türk Milleti dediğimdeyse anlamın tüm içeriğini sadece T.C. yurttaşları doldurur. ‘Türk varlığı’ deyişi tam da bu yüzden ırkçı niyete yakıştırılabilir. Türk varlığı … Türklük … Türk soyu … deyişleri ‘Türk Irkı’ manasına hemen hemen özdeş vurgu yaparlar.

Milliyetçilik, vatan toprağını onun üstünde yaşayan insanların huzuru ve refahı için koruyup kollama ve ihya etme görevi ve ahlâk yiğitliğidir. Bu soylu görevi yaparken, eğer milliyetçi anlayış hizmet sunacağı insanları soya-sopa ve hatta herhangi bir yaşam biçimine göre seçmeye başlarsa, böylesi milliyetçilik, demokrasi adına haklı olarak ırkçılıkla ayıplanacaktır.

Başkanları Bush’un Irak işgalini protesto eden Amerikalıların taşıdığı bir pankart üzerinde, (2006): “Hangi bayrak masum insanların ölümüne neden olan günahı örtecek kadar büyük olabilir?” diye yazmaktaydı. Evet, hangi insan ırkı diğerlerinden daha üstün olacak kadar büyük olabilir ki?

 (Muharrem Soyek)