2. Enternasyonal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2. Enternasyonal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2021 Pazar

Bir Mayıs

Bizdeki işçi kesimi emeklerinin karşılık haklarını örgütlü mücadele ile elde etmemiştir. TC devlet erkinin daha çok yurt dışındaki örneklerine bakarak yaptığı iş kurma ve işçi çalıştırma hukukuna bağlı kalarak, haklarını tepeden bir sunumla elde etmiştir. Gerçekte kendi varlığını oluşturmuş bir Türkiye işçi sınıfı da yoktur.

          

1800'lü yıllarda sanayileşmeye başlayan ülkelerde emekçiler sermaye karşısında haklarını alma ve koruma mücadelesine başlamışken, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nde işçi ve diğer emekçiler gerçek anlamda böyle bir mücadeleye girmiş görünmezler. Böyle bir mücadele gereği, toplum tarihinin sınıfsal insan özellikleri ve ekonomik sistematiği bakımından da oluşmamıştı zaten. Bizde işçi ve emekçi olma bilinci, ilerleyen sanayi ile daha yeni oluşmaktadır. SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) 1946’da İşçi Sigortaları adıyla kurulmuştur. İşçi kesimi bu kuruluşun kendi gelecekleri için ne kadar önemli olduğunun farkında bile değildi. Öyle ki o günleri anımsayan emekli bir Beykoz Deri Kundura Fabrikası işçisinden dinlediğime göre, işçiler bu sigortanın aylıklarından kesinti için bir bahane sayılacağı gerekçesiyle sigortalı olmak istememişler; hatta işi yavaşlatma eylemi başlatmışlar. Fabrika müdürü hepsini yemekhaneye toplayıp huzurlarında kendilerinden kesinti yapılmayacağına yemin vermiş de anca ikna olmuşlar.


Ben Türkiye'deki emekçi sınıfın emeğin insanlık ilerlemesindeki değerini yüceltici yeterli eylem ve tasarımlar üretemedikleri kanısındayım. Gene de 1 Mayıs'ın resmen bir emekçi bayramı ilan edilmesi sevindirici bir uzlaşıdır. Peki nereden gelmektedir 1 Mayıs geleneği?


“İlk 1 Mayıs düşüncesi 1856 yılında Avustralyalı işçilerden ortaya çıktı. Avustralyalı işçiler 8 saatlik işgünü talebiyle toplantılar, eğlenceler ve gösteriler düzenlediler. 1866 yılında Uluslararası İşçi Birliği (I. Enternasyonal) dünya işçilerine 8 saatlik işgünü için mücadele çağrısı yaptı.


1886 yılının 1 Mayıs’ında Amerika’nın her yerinde işçiler grevler, mitingler ve eylemler düzenlediler. 8 saatlik işgünü talebinde bulundular. Chicago’da 200 bin işçi iş bıraktı. Siyah ve beyaz tenli işçiler 8 saatlik işgünü için birleştiler. Gösteri, yasa dışı olduğu gerekçesiyle bombayla dağıtılmaya çalışıldı. Çok ölen oldu. Ardından 4 işçi önderi idama götürüldü. Binlerce işçi işten atıldı; binlercesi de kara listelere alındı. Uluslararası İşçi Kongresi (II. Enternasyonal) 1889 yılında Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs’ı o kara güne ithafla işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü ilan etti.

 

Bize gelince… “1 Mayıs ilk kez Osmanlı döneminde, 1905 yılında İzmir’de kutlandı. İstanbul’da ilk 1 Mayıs kutlaması 1910’da yapıldı. 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak “İşçi Bayramı” ilan edildi. 1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. 1935 yılında “Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun” düzenlemesiyle 1 Mayıs “Bahar ve Çiçek Bayramı” olarak ücretsiz tatil günü ilan edildi. 1981’de kendini TBMM yerine koyan askeri darbenin Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs’ı resmi tatil günü olmaktan çıkardı. 2008 Nisan’ında, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edildi. 2009 Nisan’ında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 1 Mayıs günü resmi bayram kabul edildi.”


1 Mayıs her ne kadar işçilerin direniş bayramı olarak ortaya çıkmış olsa da bence bugünün ruhuna en yaraşır olan adlandırma, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” olmalıdır.

*Ne güzel gündür bu gelen gün

Bin Bir Mayıs oldum ben

Sağımdan solumdan

Her yanım mahşer sadece insan…

 *Muharrem Soyek